Merhaba dostlar, siteyi açarken bana ilham olan bu film ile ilgili ne zamandır yazayım diyorum.

Filmdeki incelikleri gördükçe, filme hayran kalmamak elde değil.

1978 senesinde yapılan Yüz numaralı adam filminin senaryo yazarı ve yönetmeni Osman Fahir SEDEN dir.

Bu muhteşem yapıtı biz sadece izleyip güldük. Bu filmin değerini izledikçe daha iyi anladım.

Bu film okullarda ders olarak anlatılacak kadar sosyoloji bilimi içermektedir.

Filmde öyle çok sosyal ayrıntı var ki sadece bunları incelesek bile filmin değerini anlarız.

Sadece basit bir iki tanesini söyleyeyim:

Kemal SUNAL ile kardeşleri kahvaltı yaparken Domdom çayını çatalın arkası ile karıştırır ve çok doğal bir şekilde aynı çatal ile kahvaltıya devam eder.

Bu bir ayrıntıdır ve düşünülmüştür. Yokluğu samimiyeti daha bir çok şeyi temsil eder.

Aynı sahnede duvarda asılı duran Şaban ‘ın babasının resmi de evdeki baskın karakteri anlatır.

O baba varken o resim yerine yerine başka birinin resmi olması zaten abes kaçardı. 😀

Film genel olarak ayrıntılar ile doludur. Türk aile yapısını ve hayatı anlatır. Ahlak anlayışını ve insanlığı özetler.

---

Yüz Numaralı Adam Filmi Yazan ve Yöneten:

• Osman Fahir SEDEN

Yüz Numaralı Adam Filminde Oynayan Oyuncular:

• Osman Fahir SEDEN – Patron
• Kemal SUNAL – Şaban Erkök
• Oya AYDOĞAN – Ayşe
• Cem ERMAN – Reklamcı Can
• Ali ŞEN – Sütçü Ali
• Leman AKÇATEPE – Şaban’ın Annesi
• Reha YURDAKUL – Komiser
• Süleyman TURAN – TV Spikeri
• Feridun ŞAVLI – Tuncer
• Asım PAR – Şerif
• Oya AKKARTAL – Zeynep
• Kudret KARADAĞ  – Kasap Hayri
• Orhan ELMAS – Avukat
• Memduh ÜNSAL – Patron 2
• Zeki SEZER – Patron 3
• Hakkı KIVANÇ -Kahveci
• Niyazi VANLI – Terzi
• Erdoğan SEREN – Kasap Hayrinin Arkadaşı
• Yusuf ÇETİN – Trendeki Tacizci
• Renan FOSFOROĞLU – Müteahhit
• Yaşar ŞENER – Müteahhit
• Yılmaz KURT – Ustabaşı
• İhsan BAYRAKTAR Bakkal
• Nermin ÖZSES – Şikayetçi Kadın
• Sıdıka DURUER – Şikayetçi Kadın
• Nuri TUĞ – Trendeki Yaşlı Adam
• Ali DEMİREL – Polis ve Trendeki Adam
• Osman HAN – Gazeteci
• Cevdet ARIKAN – Gazeteci
• Orhan DOĞANER – Karete Hocası
• Mehmet UĞUR – Kareteci ve Boksör
• Günay GÜNER – Can ın adamı
• Kadir KÖK – Can ın adamı
• Tevfik ŞEN – Can ın adamı
• Sabahat İZGÜ – Mahalleli
• Ahmet SERT – Mahalleli
• Ayten KOÇAK – Mahalleli
• İbrahim SABUNCU – İşveren
• Fehmi ERYILMAZ – Kameraman

Filmin Müzikleri:

• Fesuphanallah
• Çilli BOM
• Yunus
• Tövbeler Tövbesi
• Makaram Sarı Bağlar

Müziklerin tamamını 100 numaralı adam film müzikleri konusundan dinleyip indirebilirsiniz.

---

Osman Fahir SEDEN (Yazan Yöneten ve Filmde Reklam Şirketinin Patronu)

Arka planda bu güzel filmi yazıp yöneten bir üstad varmış meğersem.

Osman Fahir SEDEN bilmeyenler olabilir 1950 lerden gelen bir isimdir.

Babadan oğula geçen sinemacılık sektöründe tecrübeler ile doludur.

Çektiği bir çok filmde rol almış Kemal SUNAL’ın bir kaç filmini yönetmiştir.

Yüz Numaralı Adam filminde de reklam şirketinin patronu rolündedir.

 

Kemal SUNAL (Şaban ERKÖK)

Kemal SUNAL, gariban ailenin işsizdir çocuğudur.

İş ararken girdiği işleri eline yüzüne bulaştıran sempatik bir karakterdir.

Bozuk kurulu düzende kendine bir yer bulamamış saf, iyi kalpli bir insandır.

Evlilik çağı gelmesine rağmen düzenini kuramadığı için ailesi ile birlikte yaşayan Şaban’ı babası dahi ilk zamanlar hor görmektedir.

Şaban’ın sigara parası bile olmadığı için numaradan kardeşlerine kızar sigara paketini cep eder.

Tuvalette kardeşleri sıra bekler. Şaban bir yandan s…rken bir yandan texas tombiks okuyacak kadar rahattır.

Babası sorar kenefte bunları mı okuyosun. “Kültür yapmak ta mı yassah” diyecek kadar cüretkardır.

Şaban her şeye rağmen annesinin bir tanesidir 😊

 

Oya ERDOĞAN (Ayşe)

Oya ERDOĞAN vakti zamanında güzelmiş değil mi…

Oya Erdoğan filmde Ayşe isimli bir kızı oynuyor.

Ayşe, reklam ajansında çalışan ve güzel olduğu için patronun kendisine yanık olduğu bir kız.

Ajans, fikir olarak halktan birini reklamlarda oynatmak ister.

Ayşe işi üzerine alır.

Halktan birini keşfetmek adına İstanbul’u fellik fellik dolaşırken Şaban ERKÖK ü keşfeder.

Trende Ayşe’ye rahatsızlık veren lavuktan korumak amaçlı Ayşe’ye oturduğu yeri verir.

Sonrasında aynı lavuk ile itiş kakış yaşamaları ve Şaban’ın bu lavuğu kendi yöntemi ile göndermesi sahnesi ileri bir zekanın ürünü olsa gerek.

Şaban halkın içinde ve iyi bir insandır işte.

Şaban daha sonraları Ayşe’ye aşık olur. 😍

Önceleri sadece parayı görebilen Ayşe Şabanı tanıdıktan sonra iyiliği güzelliği keşfedince, o da kalbini Şabana kaptırıyor.

Filmin sonuna doğru Şabanın yanında durmayan Ayşe ye kızıyoruz.

Sona doğru işleri düzeltince onu tekrar Şaban gibi bağrımıza basıyoruz.

Sunucu: “Nasıl bir his aşk.” 
Şaban: “Valla onu pek anlayamadım çünkü ben aşık oldum mu sesim kısılıyor aaa yapıyorum ses çıkmıyor.”

Önceleri Ayşe de para hırsı uğruna tanıtığı ürünlerin kötü olduğunu görmüyor kendini kandırıyordu.

Filmin orta yerinde teyzeler Şaban’a sitem ettiklerinde Şabanın dünyası yıkılıyor ya o sahne de içler acısı

Teyze: Efendi oğlum sen şaban değil misin?
Şaban: Estağfurullah biraz öyleyimdir.
Teyze: Ayol ilk görüşte tanıdım Vallahi.
Şaban:
Teyzeler: Biz seni çok seviyoruz…  -Ama çok dargınız.
Şaban: Ne yaptım ki teyze?
Teyzeler: O kadar methettiğin konserve var ya… Ne pis şey o öyle oğlum ne pis kokuyor bizim bey ağzına koymadı vaallahi…
Şaban: Bana iyi demişlerdi…
Teyzeler: Biz senin gibi milyonlar kazanamıyoruz, neden paramızı o kokmuş şeylere verdiriyorsun. Biz sana inandık bi kere oğlum…
Şaban: Bana mı
Teyzeler: Bi daha aldatma bizi vallahi güceniriz.
Şaban: Afedersin teyze bi daha yapmam
Teyzeler: Hadi kal sağlıcakla iyi çocuk vallahi…

Ve bu konuşmada arkada çalan TÖVBELER TÖVBESİ 

 

Cem Erman (Reklamcı Can)

Asıl adı Süleyman Faik DURGUN

Filmdeki en gıcık karakter. Filmlerde kötü karakterler genelde sevilmezler. Film bittiğinde unutulur giderler.

Oysa bu filmde Cem ERMAN, rolünün hakkını öylesine vermiş ki, daha iyi oynayacak bir karakter düşünemiyorum bile.

Akılda kalanlar:

Kemal SUNAL kandırıldığını anlayınca iş işten geçmiştir bir kere.

Ama Cem ERMAN her şeyin para olduğunu zanneder yağlı ballı tekliflerle gelir;

Senede 250bin vereyim sana bir de Murat araba bitsin bu iş.

Daha sonraları Kemal SUNAL teklifi kabul etmeyince vereceği para milyona, Murat araba teklifi ise Mercedes araba teklifine dönüşür.

Her seferinde Cem ERMAN, Kemal SUNAL ‘a sorar…

– Cevabın?

Bir müddet sessizlikten sonra Kemal SUNAL cevap verir.

– Eşşoğlueşşek 😬

Puhahahhaha

Tabiri caizse filmdeki karakter her seferinde göt olur.

1947 de İskenderunda doğan Cem ERMAN (Süleyman Faik DURGUN) 2011 senesinde aramızdan göçüp gitmiştir. Ruhu şad olsun.

Kendisi 100 den fazla filmde rol almıştır. Gazetede yazılanlara göre 3 gün sonra öldüğü anlaşılan Cem ERMAN ın cenazesine de hiç bir yakını katılmamış olması gerçekten üzücü.

En son röportajında dediği özetle: Ben 2. adam olarak hep az kazandım. Filmlerde Bülent ERSOY 500 Bin almışsa ben 15 Bin aldım yani çerez parası.

Haklı değil mi ama dostlar? Filmlerde kötü adam karakteri olmasa iyi adam rolü ne işe yarayacak.

Başrol oyuncusu tabi ki çok kazanacak.

Ama! olması gereken bana göre;

Başrol 500bin ise,

2. oyuncunun 100bin-450bin arası bir değerdir. 

Neyse gerçek hayat öyle filmdeki gibi değil işte…

Cem ERMAN 100numaralı adam filminde Kemal SUNAL’a para verirken zengin bir adamı oynuyor.

Oysa Kemal SUNAL o filmde Cem ERMAN’ın aldığının 20 katını almış!

 

Ali ŞEN (Şabanın Babası Sütçü Ali)

Ali ŞEN Şener ŞEN in babası biliyorsunuz değil mi.

Şener ŞEN kadar güzel oyunculuk sergilediğini anlatmaya lüzum yok sanırım.

Filmde Şabanın babası rolündedir. Şabanla komik didişmeleri vardır.

Sürekli olarak Şabanın iş bulamadığına yakınarak çalışan kardeşlerini örnek gösterirken şabana laf sokar.

Dikkat edilecek çok güzel bir ayrıntı vardır ki Şaban babasından bile adaletli, iyi niyetli bir insandır.

Aslında babası da kötü bir insan sayılmaz. Onun suçu süte su katmasıdır. Verilmesi gereken bir mesaj olduğu için babasını üçkağıtçı yapmışlardır.

Baba ile aralarında komik diyaloglar geçer.

Şaban parayı bulduğunda babasının Şabana yalakalık yapması, “Şaban oğlum sana kendi ellerimle süt sağdım demesi” puhahahha

Kameralar karşısında paraları cebe indirip, “Her zaman söylerim Şaban en iyi oğlum vs gibi laflar etmesi” ahahhahah

Reklam Şirketinin sahibi Şaban’a üç kağıt ile imzalattıkları kağıt ile evlerini ipotek altına almış Şaban’a son kazığı atmaya çalışırken, Şabanın ailesi evi boşaltırken Şabanın yaptığı direniş akıllara zarardır.

Şaban kafayı sıyırıp dedesinin tüfeğini alıp bir yandan çekirdek çitlliyor bir yandan çekirdekleri yere atıyor.

Şaban evden çıkmayınca Annesi kardeşleri de Şabanın yanında oluyor.

Babası uzaktan bakakalınca:

Şaban:”Sen git istersen baba” 😏

Babası da geliyor komik bir ses tonuyla “tüfeğin var diye fiyaka mı yapıyorsun.” ben de gitmiyorum.

Şaban:”Vay be, peder bey erkekleşti hihihihi” 😀

 

Leman AKÇATEPE (Şaban’ın Annesi)

Filmde hayat Şaban’ın üstüne gelse de tek destekçisi annesidir.

Şaban’ı itseler de kaksalar da Annesi kıyamaz biricik oğluna.

Sürekli destekler gizliden cebine harçlık koyar.

Şaban da her defasında o meşhur repliği ile yüreklerimizi burkar:

“Saraylarda yaşatacam anne seni biliyorsun dimi” 😇

Bazen imkanlar elvermese de önemli olan niyettir.

Özellikle filmin sonuna doğru ellerinden her şeylerini alsalar bile annesine bunu demesi ve annesinin de hep yanında oluşu çizgisini bozmaması duygusallığın dibine iner. 

Annesi de biliyordur sarayda yaşamayacağını Şaban da…

Ama umut fakirin ekmeği diye boşa dememişler işte. Onlar mutluluğu bulmuşlar para kimin umurunda!

Filmde Annenin Şaban’ı inceden sevmesi sahnelerinde Şaban’ın şımarması da hem komik hem duygusaldır.

Filmin anne ile geçen en komik sahnelerinden birisi de:

Şaban babasından kaçar, kaçarken de annesini öne sürer sonra süt devrilir “👈 bu devirdi” diye suçu annesine atar. hahahhaha

 

Reha YURDAKUL (Komiser)

Reha Yurdakul, yeşilçamın iyi karakterli babacan figürlerindendir.

Genelde komiser rolünü oynar.

Hepimiz tanırız severiz.

Filmin sonuna doğru karşımıza çıkan Komiser de Şabanı sevmiş olmalı ki olanı biteni anlayınca Şaban’a torpil geçiyor.

En güzel kısmı da olaylar yatışında Şaban kötü adamlara dalınca “ben çarşıyı teftişe gidiyorum” diyerek Şabana zaman tanıması.

Bakmayın siz olanlar geçek olsa ve kötü bir komiser denk gelse böyle bir sahnede işler daha da boka sarardı.

Reklamcılar senetleri iptal edelim der demez elinden senetleri alması falan takdire şayan.

1988 senesinde Hakkın rahmetine kavuşan Reha YURDAKUL ‘u da buradan rahmetle anıyoruz.

 

Süleyman TURAN (Tv Spikeri)

Süleyman TURAN’ı oynadığı bir çok filmden tanıyoruz.

Kemal SUNAL’ı reklam yapma yolunda sorular soran spiker, aldığı samimi cevaplar sonrasında kendi de şok yaşıyor.

Filmin en can alıcı sahnelerinden biri spiker ile sohbet ederken yaşanıyor.

Spiker: Biraz da ailenizi tanıyalım. Mesela babanız ne iş yapar?
Şaban: Sütçü, 2 ineği var günde 30 Litre süt alıyor 100 litre satıyor.
Spiker: 😮 Anlamadım 30 üretiyor 100 satıyor e nasıl oluyor?
Şaban: Su kesilmezse bal gibi oluyor.
Seyirciler: Hahahahha 😂

 

Feridun ŞAVLI (Şabanın Kardeşi Tuncer)

Hababam sınıfından tanıdığımız Feridun ŞAVLI Şabanın sempatik kardeşidir.

Kardeşler zaman zaman didişseler de zor günde birbirlerinin yanında durmaları örnek vericidir.

Özellikle filmin orta kısmında kardeşler saçlarını tarayarak kızla buluşmaya giderken kardeşlerin Şabana gaz vermesi sahnesi çok komiktir.

Tuncay: Sana bir kız haber yolladı (Kasap Hayrinin yeğeni)
Şaban: Kız mı ?
Tuncay: Yeni geldi İzmir’den. Görme abicimm (deyip eliyle vücut ölçüleri işareti yapar.)
Şaban: Güzel mi? Bana kesik miymiş?
Tuncay: Pencereden görmüş, yemeden içmeden kesilmiş. Kasap Hayriye söylemişler. Gelsin istesinler demiş. Dükkanda iş de veririm demiş.
Şaban: Devamlı iş mi?
Tuncay: Soruyo be 😀 Ortaklığa bile razı.
Tuncay: Kız, senin adın geçti mi gözleri doluyor. Sen de az zehir hafiye değilsin haa. 😬 Hahahahha
Şaban: Durun giyiniyim be hihihi

Tabi en komik sahnesi filmin sonunda kendiklerini benzinle yakarlarken ki sahnedir.

Bir yandan kendilerine güya benzin dökerlerken Şabanın “dökmeyin ulan kendinize dökün biraz” diyerek  kardeşlerini tokatlaması ve kardeşlerin istifini bozmadan hala Şabana benzin dökmeleri.

Şaban: Dökün lan. Gelin gelin de şenlik görün. Yakın ulan beni.  
Şaban: Tamam ulan yeter dedik ulan ne döküyon lan bak dövecem ha 👋

Sonrasında yaşanan komik diyalog ise:

Şaban: Naber benzinimiz bol mu?
Kardeş: Ne benzini abi !
Şaban: Ulan eşşoğlueşşek gül suyu dökmüyosun ya !
Kardeş: hepsi hepsi iki parmak benzin abi gerisi su !
Şaban: Su mu ! (bayılır)
Şaban: (Sonra geri ayılır) Yakarız kendimizi 😀 diyerek kardeşlerine sarılır.
Bu laf ise en bayıldığım kısımdır:
Şaban: İyi gırgır be çok hoşuma gitti. 😬

 

Asım PAR (Şabanın Kardeşi Şerif)

Filmde Feridun ŞAVLI ile Asım PAR ayrılmaz kardeşleri oynuyorlar.

Bir gün Şaban onlara takılıyor bir gün kardeşler Şabana.

Şaban tuvaletteyken Şerif’in ın kapıyı dövmesi ile de şu komik diyalog yaşanıyor:

Şerif: Allah aşkına aç abi donuma edicem
Şaban: (Bir yandan teksas tombiks okurken 😁) Çıkıcaz olum oyun oynamıyoruz ya herkesin işi gücü var. Allah Allah! İşimiz var ya!

Derken babasının bok işin var diyerek lafa girdiği sahne hahahaha.

Bir de sigarasını Şaban’a kaptırdığı sahne var.

Tabi Filmin sonunda benzin sidik sahnesi en mükemmeli hahaha.

Yine de kardeşlerin birlik olması falan çok hoş.

 

Oya AKKARTAL (Zeynep)

Kardeşleri Şaban’a tuzak kurup Kasap Hayrinin yeğeni ile buluşturuyorlar.

Şaban kaçamıyor da mecbur takılıyorlar bir süre.

Ta ki Kasap Hayrinin kulağına dedikodular yayılana kadar.

Ondan sonra Şabanın kaçış sahnesinde hızlandırılmış ünlü çilli bom müziği çalmaya başlıyor o an:

Şaban: Biraz yürüsek.
Zeynep: Ama ben bakireyim. (hahahaha)
Şaban: Bende (zuhahahha)
Kasap Hayri ve Tayfası: Yakalayın ırz düşmanını.
Şaban: Öldürecek bu herifler beni kurtarın ne olur. 😬
Şabanın Babası: Hayrola Hayri efendi.
Hayri:  Başlarım hayrolana… Söyle Şaban olacak o ite… Bi daha Zeynep’in yanında görmeyeyim beynini oyarım Alimallah.
Şabanın Babası: -Bizim Şaban mı?
Hayri: Yok beşiktaşın sol açığı şaban 😬  -Bizim öyle ite öyle işsiz güçsüz serseriye verecek kızımız yok o kadarr.

En güzel diyaloglardan biri de Şaban ile ilk tanışırken “Memnuniyet oldum” demesi yok mu bomba hahaha

 

Kudret KARADAĞ (Kasap Hayri)

Şaban filmin başında Kasap Hayri’nin dükkanında işe girmiş et döverken dalgınlıkla Hayri’nin elini dövüyor.

Gerçi hayri de de suç var elini ne koyuyorsun oraya. Sonra eli acıyınca Şabanı tekme tokat kovuyor.

Bir de Hayri’nin yeğeni ile Şaban yolda yürürken basılma sahnesi var.

Sanki Şaban çok istekliymiş gibi 😬

En son Şaban parayı bulunca eline bir kuzuyu almış barışmaya geliyor ya paranın gözünü seveyim 😬

Şaban bunlara s..tiri çekiyor. Sahnede kuzuyu yere atıyor ya yazık oluyor kuzuya.

 

Orhan ELMAS (Avukat)

Kötü şirketin elbette kötü bir avukatı olmalı…

Filmde patronun yanından ayrılmayan ve ona şeytani akıl hocalığı yapan, bilgilerini kötü yönde kullanan avukatımız en sonunda aileyi perişan eder.

Tabi kısa bir süreliğine 😀 En sonunda kendi de dayaktan nasibini alır.

 

Diğer Sanatçıları özet geçmedim neredeyse tüm filmi yazacaktım yoksa hehe.

---

100 Numaralı Adam Filmi İle İlgili Resimler…

Filmin en ünlü konuşma repliği bu olsa gerek.

---

Kareteci Şaban: Filmde Karete dersleri alırken yemediği dayak kalmıyor ama ne hikmetle filmin sonunda da herkesi dayaktan geçiriyor.

Filmde bu karakter ile aklımda kalan en güzel replik şu oldu:

Sunucu: Sporla aranız nasıl vs.
Şaban: “Bak bu hassas bir konu. karate dedin mi bir tek ben varım. elimde çok ağardır ha işittin belki beton şaban derler ayıptır söylemesi o benim.”
Sunucu: “Antrenörünüz iyi mi bari?”
Şaban: “Antrenör mü? hava gazı. Geçen gün şöyle tuttum vurdum yere iki kaburgası kırıldı enayinin.” 😂

O esnada kahvede antrenör gözüküyor içten içe kızmış on numara ya hahahaha

Fotoğrafta gördüğüm, Kemal SUNAL ın ayağındaki dandik ayakkabılar ile halktan biri, Ayağındaki siyah çorap ile sıradan garip bir adam.

Divan ve arkada asılı duran tavuzkuşu bir zamanlar hepimizin evinde vardı değil mi 😊 Mekkenin fotoğrafı da duruyor.

---

---

---

Filmdeki Hatalar…

Resim çekerken objektifin kapağını üzerinde unutan gazetecilere bakın ya hahaha

---

---

Herkes herkese bir kazık atıyor bu devirde… Hoşçakalın dostlar…