Başıma gelen bir olayı paylaşmak isterim.

Geçen gün bir türbeye gittik.

Türbe nedir? Bunun cevabını bir yabancıya verir gibi vermek istiyorum.

Allah katında iyi olduğu düşünülen belli özelliklerdeki bir insanın başka insanlar tarafından farklı kabul gördüğü kulların mezarına verilen gelen bir addır.

Genel özellikleri: Dinini düzgünce yaşamaya çalışırlar. Bilgilidirler, mütevazıdırlar, hakka hukuka riayet eder, yetim hakkı gözetir, insanlara yardımı esirgemez vs.

Kimisinin keramet sahibi olduğu söylenir. Bu çokça tartışılır.

Benim ilgilendiğim nokta özellikler itibariyle Allah’ın seveceği bir kul olmasındandır.

Neyse efendim biz de içeri girip ölmüş olan zatın ruhuna bir Fatiha okuyup çıkacağız.

Türbeye girmeye gerek kalmadan dışarıdan da okuyabiliriz ama işin turistlik tarafı da var elbette.

Ayrıca içeriye girip o ruhani dünyayı yaşamak istiyorsunuz. Neyse.

Dışarıdan kapı ucundan baktığımda; türbenin kapısı ufak içi de dar bariz gözüküyor.

Birileri bizden önce girdi biz de arkasından girersek kapı ucunda bekleyeceğiz. Girmedik zaten yer yok sıra bekliyoruz.

Bayram vakti plansızca gittiğimiz için kalabalık ve arkamızda sıra oluştu.

Türbeye daha önce girenler yavaş yavaş kapıdan çıkmaya başladılar.

Biz en öndeyiz. Annem Eşim çocuklar bekliyoruz ki çıkanlar çıksın biz de girelim.

Tam biz içeri gireceğiz ayakkabılarımızı çıkarttık arkamızdakiler bize temas halinde hurra içeri girmeye çalışıyor.

Sanki orada biz yokmuşuz gibi davranıyorlar.

O an bulunduğum atmosfere olan saygımdan büyük tepki vermeden sabır ile karışık bir yuh çektim içimden.

Beklediğimiz yer halk ekmek sırası değil banka sırası değil.

Hani oralarda da öne geçmeye çalışıyorlar da türbe ulan burası.

Benim önüme geçip benim hakkımı yiyip sonra içeride okuyacağın Fatiha ile durumu eşitlemeye mi çalışıyorsun amaç ne ?

Bu gibi yerlerde insanları uyaramıyorsunda.

Öyle ki uyarsam, uyardığım insanın yerine bile ben utanırım.

Neyse içeri girdik birileri namaz kılıyor. Arkadaş namazını kıl tabi ama o kalabalıkta daracık yerde olacak iş değil yani.

Vakitlice gelsen tamam ama millet dışarıda sıra oluşturmuş çok enteresan.

Cennetin kapısı bir anda açılsa bu insanlar tepemize basarak önümüze geçmeye çalışmazlar mı?

Demem o ki İslam dini yanlış öğretiliyor ve öğreniliyor.

Arkadaşlar! Muhterem Cemaat 😀

Ben de isterim elbette cennete girmek.

Ama insanların üstüne basarak geçersem Allah razı gelir mi buna?

Öncelikle kul hakkı diye bir şey olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Dinimiz kul hakkına çok önem veriyor.

Yaptığınız hareketin önce kul hakkına girip girmediğini düşün bi önce!

İşin tuhaf tarafı dinimizdeki kul hakkının karşılığı olan hayatın kurallarına yabancılar bile bizden daha çok uymaya başladılar.

Yanarım ona yanarım. Yabancı mahkemelere bir bakın neler oluyor oralarda bir izleyin.

Neyse lafı toparlayayım.

Kul hakkı olarak çok büyük bir şey beklenmiyor bizden… Yani atla deve değil dikkat etmen gereken hususlar basit.

Yere çöp atarken düşün bi önce, bunu toplayacak çöpçünün halini,

İşçiyi çalıştırırken düşün bi önce çalıştırdığının hakkını ve maaşını tam ve zamanında verebiliyor musun diye?

Arkadaşınızla konuşuyorsunuz mesela sözlerinize dikkat etmediniz kalp kırdınız al sana bir kul hakkı daha.

Arkadaşından borç aldın savsakladın geciktirdin al bir hak daha.

Kul hakkına riayet etmen için empati özelliğinin biraz gelişmiş olması gerekiyor.

Hatta empati haricinde daha ince düşünceler de gerekli. Ama inanın zor değil.

Savsakladığım arkadaşlarıma buradan mesaj göndereyim. Herkes hakkını helal etsin 😬