Zona Nedir ? Zona Oldum…

Öncelikle belirteyim ki ben doktor değilim. Kendim zona geçirince bunu deli gibi araştırıp sonuçları kendi yaşadıklarım ile harmanlayıp başkalarına tecrübe olabilsin diye yazıyorum.

Zona Nedir?

Zona su çiçeğinden meydana gelir.

Zamanında geçirdiğimiz su çiçeği, iyileştikten sonra omiriliğe yerleşip pasif hale geçiyormuş.

Taa ki bir gün bağışıklık sistemimiz çöküp de virüs, uyuduğu yerden tekrar uyandığında verdiği zarar zona olarak biliniyor.

Kuzen virüsler diyebiliriz buna.

Su Çiceği: Su çiçeği tüm vücutta noktalar halinde görülür sadece ciltte çıkar ve fazla zarar vermeyebilir.
Bulaşıcılığı öksürük hapşırık gibi yollarla bulaşır.

Zona: Zona tüm vücuda yayılmaz genelde omirilikten bir tarafa doğru şerit halinde görülür.
Bulaşıcılığı sadece yaraya temas edilirse olur.

Ne Zaman Aktifleşir?

Zona mikrobu vücudun bağışıklık sistemini yitirmesi ile aktif hale gelebiliyormuş.

Etkenler:

Kanser, veya bunun gibi ağır hastalıklar zonayı tetikleyebiliyormuş.

Grip bile zonayı tetikleyebiliyormuş.

Aslında bağışıklık sistemini çökerten her hastalık zonayı tetikleyebiliyormuş.

Ayrıca tektikleyici en büyük etken stress

Stress, zona ve diğer hastalıkların baş tetikçisidir bunu hatırlatmamda fayda var.

Size stress yapmayın diye nasihat verecek değilim.

Ben kendimi dini inançları olan, felsefesi sağlam bir insan olarak tüm zorluklara karşı rahat olacak şekilde yetiştirmişken ben bile stress yapabiliyormuşum.

İşin kötüsü mizaç olarak stress atmaya meyilli bir yapınız yok ise mesela bağıran çağıran bir tarafınız yok ise siz dahil kimse duymasa da bilinç altınız içinize içinize bağıracak ki bunun adına da dertleri içine atmak deniyor.

Zona Virüsü Nasıl Çalışıyor ve Nasıl Zarar Veriyor?

Bağışıklık sisteminiz çökünce omirilikte sinsice bekleyen ve hortlayan zona virüsü omirilikten vücudun sağ ya da sol tarafına doğru şerit halinde uzayan sinirlerin bir veya bir kaçını ele geçiriyor.

Sinirlerin geçtiği alanı yavaş yavaş iltahaplandırıyor.

Virüs sadece bir bölgeyi (sağ veya sol) şerit halinde ele geçirdiğini gördüm.

Yani sağa yayılan zona solda gözükmüyor. Solda olan sağda olmuyor.

Ayrıca zona vücudun 3 bölgesinde çıkabiliyor. Aşağıdaki resmi inceleyin.

Ağızda çıkan uçuk mikrobu zona olarak bilinmekteymiş bu da ilginç.

Zona ile ilgili bilmeniz gerekenleri yazayım…

Yukarıda belirtmiştik… Bir insanın zona olabilmesi için hayatında bir defa su çiçeğini geçirmesi gerekiyordu.

Ben su çiçeğini geçirip geçirmediğini bilmiyordum. Zona olunca anladım ki küçükken su çiçeği geçirmişim.

Su çiçeği geçirmiş insanlardan 85 yaşına kadar yaşayanların %50 sinin zona geçirdiği bilgisine de internetten ulaştım ki bu büyük bir değer!

85 yaşına kadar yaşayacaksanız 2 de 1 şansınız var!

Zona geçirenlerin tekrar zona olma olasılığı ise bir testte %4 ila %8 arası – diğer testte %10 civarı gözlemlenmiş.

Zona gençken daha hafif atlatıldığı gibi yaş ilerledikçe daha haşin geçtiğini okudum.

Hatta öyle ki 20 yaşındaki bir insan 2 haftada atlatıyorken 40 yaşındaki bir insan 1 ay da 80 yaşındaki bir insan 2 ayda atlatıyormuş.

Ağrı, sızılar ve yaralar insandan insana değişiklik göstermekte.

Ama yaraların tipi hemen hemen birbirine benziyor. Aynı ağzımızda çıkan uçuk mikrobu gibi. Üzeri baloncuklu ve su dolu gibi.

Zona Tedavisi Var mı?

Zonanın bilinen bir tedavisi olmasa da komplikasyonları önleyici haplar bulunuyor.

Doktorunuz zonayı erken teşhis edebilirse şayet bu haplardan size veriyor.

Hapın özelliği şu:

Zona virüsü hücrelerin normal yaşamda kendini yenilenmesi yerine bozması durumudur.

Bu yüzden bu yüzden virüsü aids virüsüne bile benzetilir.

Ama Allah’tan aids gibi değil ve belli bir ömrü var.

İlaç şu şekilde geliştirilmiş:

Virüsün dna sı madem ki hücreyi bozuyor.

Ben de bu dna yı biliyorum ama engelleyemiyorum.

O halde bu dna nın içeriğine bir kod daha eklerim hücreler yenilendiği zaman bozulurken daha az zarar ile bozulur.

Yani bozulmayı önleyemem ama yavaşlatırım demiş ilacı bulan arkadaş.

Fakat burada da şöyle bir durum var.

Virüsü tamir etmek için vücudunuza hap ile farklı bir dna giriyor.

Söylenene göre aynı ilacı bir daha almamak gerekiyormuş.

Yani hayatın boyunca 7 tabletlik bu ilaçtan 1 defa kullanabiliyorsun.

O yüzden kullandığınız ilacı bir kenara yazın ki bir daha bunu kullanmayın.

Anladığım kadarı ile bir defa kullanınca ilacı vücudunuza dna giriyor ve aynı ilacı kullanmak ileride ya işe yaramıyor ya da hastalığı belki de daha kötü yapıyordur.

İlacın bir daha kullanılmaması için üzerine yazmışlar siz de içini bir okuyun doktorunuza bir danışın derim.

Viral DNA Spinal cord. infection: shingles herpes zoster (ZONA VİRÜSÜ)

Zona Hikayemin Başlangıcı:

Hafta sonu eşim hamur işi yapmış yemeği fazla kaçırmıştım.

Sonraki gün hamurları löp löp yutunca böbrek tarafımda bir şişlik fark ettim.

Böbrek ve Bağırsağım alanında bir hassasiyet vardı bağırsak tarafımda da bir şişlik.

Sanki hamur birikmiş bağırsak alanında duruyor gibiydi.

Yediğim yemekleri eritemedim diye 3 gün yemek yemedim.

Hatta şişlik gitmeyince kendime lavabo açıcı iksir olan elma sirkesi deniz tuzu ve zencefil ile limon yapıp içtim.

Miğdede bağırsakta bir şey kalmadı ama şişlik inmedi.

Yemek bağırsağıma falan mı takıldı diye korktum önce.

Kaç gün yemek yemedim.

Sonra şu belirtiler baş gösterdi!

  1. Hassasiyet
  2. Şişkinlik
  3. Hafif ağrı

Bir ara apandisitten şüphelendim.

Bağırsak düğümlenmesi vs olabilir.

Sonradan öğrendim ki şişen yer kasığa yakın olan lenf beziymiş!

Zona iç organları etkilediği gibi lenf bezini de iltahaplandırabiliyormuş.

Tabi ben bunu o dönem bilmiyordum sonraki günnler ağrı arttı kaşınma başladı.

Kaşınmaya Okaliptuslu bir sıvı var ondan sürdüm.

Sonra sürdüğüm yerler kabarmış.

Okaliptustan sandım meğerse zaten kabaracakmış.

Hatta belki de sürdüğüm okaliptus iyi gelmiş bile olabilir bilemiyorum.

Sonraki günlerde yaralar çoğaldı cuma günü idi doktora gittim dedim böyle bir şey çıktı sağ böbrek tarafımda.

Zona olabilir diye şüphelendiğimi de belirttim.

Baktı ve tam olarak anlayamadı ama o da şüphelendi.

Bana bir krem yazdı o kremi kullandım ama hafta sonu iyice yaralar belli olmaya başladı.

Kabarcık şeklinde. Derken halsizlik bitkinlikte baş göstermeye başladı.

Acayip bir huzursuzluk hissiyatı ile birlikte zonklayan ağrılar.

Yara olan yerlere dokununca sanki iç organıma dokunmuşum gibi pis bir hassasiyet duygusu.

Pazartesi tekrar doktora gittim bu sefer dedim ağrıyor.

Doktor baktı tamam dedi şerit halinde ilerlemiş bu zona

Hastaneye gidip cildiyeciye görünmemi tavsiye etti onaylaması için ama tüm belirtiler zonayı işaret ettiği için ona da gitmedim.

Rapor aldım 4 gün.

Bu 4 gün içinde yatakta yattım sürekli bitkin halsiz bir biçimde.

Banyo yapmamak gerekiyormuş ama yapmadan duramadım.

Hem doktorun verdiği kremi hem de okalipuslu suyu kullanıyordum ki o kaşıntımı gideriyordu.

3 gün sonra sonra yaralar kurudu.

1 hafta sonrasında da yaralar kabuk şeklinde döküldü.

Yaralar ve belirtilerin verdiği rahatsızlık sonraki 1 hafta sürdü.

Aradan 1,5 ay geçmesine rağmen yaraların çıktığı yerde izler var ve azalıyor gibi.

Sanırım tamamen geçtiğini söyleyebilirim. Zaman zaman hafif de olsa bir hassasiyet oluyor tabi.

Onun haricinde çok şükür iyiyim.

1 ay sonunda basket maçı bile yapmıştım.

Benim hikayem budur dostlarım.

Sağlığımızın kıymetini bilelim.

Bol bol şükredelim.

Allah şifa arayana şifa versin.

Hoşçakalın.

Yorumlarınızı Bekliyorum!

Yazar: utquick

utquickMerhaba, Bu site 2017 senesinde kurulmuştur: Kemal SUNAL 'ın 100 Numaralı Adam filminden feyz alınarak kurulan sitemiz, filmdeki Halk Kahramanı rolünü de bünyesine katarak dürüst paylaşımlarda bulunmaktadır. Bizi takip ediniz. Büyük bir aile oluyoruz. Tek güvencemiz paylaşımlarımızın samimiliğidir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Gönül Gönül dedi ki:

    Demekki 3 beş gün karnım midem çok şişti bu yuzdenmis şuan 4cu gunundeyim sol böbrek tarafında kabarcıklar oldu iki gün önemsemedim dün doktor zona dedi tedaviye başladı çok kötü bisey piskolojim bozuldu yeminle tüm karın sırt bölgem çok kötü ağrıyor

    • utquick utquick dedi ki:

      Bu hastalık geliyor geçiyor sabırla geçmesini bekleyiniz moralinizi yüksek tutmaya çalışınız. Mümkünse evde bol bol dinleniniz. Çok geçmiş olsun. Üzüntüden stresten uzak durunuz!

Bir yanıt yazın

Cevabı alabilmek için E-Posta adresinizi doğru yazmaya özen gösteriniz.

css.php