Yazımı Kışa Çevirdin Leyla

yazımı kışa çevirdin leyla

 Yazımı Kışa Çevirdin Sözleri

Yazımı kışa çevirdin
Karlar yağdı başa Leyla’m

Viran oldu evim yurdum
Ne söylesem boşa Leyla’m
x2

Her an gözümde perdesin
Nere baksam sen ordasın

Mevlam ayrılık vermesin
Gökde uçan kuşa Leyla’m
x2

Yardan ayrı kalmak ölüm
Söyle ne olacak halim

Böyle kader Böyle zulüm
Gelir garip başa Leyla’m
x2


Hey gidi Neşet ERTAŞ

Bu türküyü dinlerken bir garip olurum.

İçim parçalanır yüreğim daralır.

Ama yine de dinledikçe dinleyesim geliyor.

Hikayenin acı tarafına kendinizi koyarsanız göz yaşı dökmemek kaçınılmaz.

Yutubda dolanırken şu yorumu okudum çok güldüm.
“Bu şarkıyı beğenmeyenler hiçbir derdi olmayan rahat kişilerdir” 😀

Şimdi ortalıkta bu şarkıyla alakalı büyük bir sorun var

Şarkıyı yazan belli değil 🙂

Geçmişimiz tarihimiz maalesef değişerek bize ulaşmakta.

Geçenlerde işe giderken arabada radyoyu açtım bir programa dikkat kesildim diyordu ki:

Yapılan bir araştırmaya göre geçmişte yaşanan olaylar güncel durumumuza, anlık ruh halimize ve bulunduğumuz mekan gibi etkenlere bağlı olarak hafızamızda değişime uğruyormuş.

Hatta bununla alakalı örnek olarak kulaktan kulağa isimli oyun örnek vermişlerdi.

Bilmeyenler için oyunu kısaca anlatayım:

5-6 arkadaş yan yana oturur. En baştaki yanındakinin kulağına bir cümle söyler. O da yanındakine aynı kelimeyi söylemek zorundadır. Bu böyle gider ve en son kişi duyduğu kelimeyi bağırarak söyler. Genellikle baştaki kişinin söylediği kelime ile sondaki kişinin duyduğu kelime birbirini tutmaz.

Zaten oyunun eğlencesi de buradadır 😀

Örnek:
Başta “tren rayı” gibi seçilmiş bir kelime sona gelene kadar “keman yayı” gibi bir kelimeye dönüşür. Haliyle sondaki kişinin bağırmasıyla herkes güler 😀

Başka bir yerde de okumuştum şöyle diyordu;

İnsanlar olayları anlatırken abartıya ve yalana çokça başvurur.

Hatta istatistiksel analizini yapmışlar çok şaşırmıştım. Oranlara bakılırsa neredeyse her insanın bunu yaptığı gibi bir durum söz konusuydu. İstemli ya da istemsiz. Sen bile ben bile 😀

Konuyu bağlayacak yer arıyorum kayboldum, buralara kadar iyi getirdim yine.

Yazımı kışa çevirdin türküsünü aradım google da dolandım,

ara tara tırım tırıs, kimin yazdığını bulamadım!

Öyle bir sürü kaynak var ki ortada.

Kimi yerde söz-müzik: Neşet Ertaş yazar.

Ama araştırmalarım sonucu belli ki Neşet Baba’da yazmamış!

Kendisinden ben yazdım gibi bir cümle de duyulmamış gerçi.

Ararken şunu gördüm ki:

Bir programda İzzet ALTINMEŞE türküyü söylemeden önce mikrofonu eline alıyor ve…

söz ve müziği bana ait olan türkü… diye devam eden kelimelerden sonra türküyü söylüyor.

Ama şu var! Durum hiç te İzzet ‘in anlattığı gibi değil…

Yukarıda ki felsefi muhabbette anlatmak istediğim aslında buydu.

Basit bir bilgi bile yeri geliyor yanlış öğrenilebiliyor.

Bulduklarım bulgular ilginç aşağıya bakın bir inceleyin:


Aslı ile Kerem destanlarında geçen sözlere bakınız böyle bir türkü varmış:

Kaynak: Ferman Baba
Yöresi: Kuzeydoğu Anadolu

Yazımı kışa çevirdin
Bak gözümden yaşa dilber
Mevlam ayrılık vermesin
Gökte uçan kuşa dilber

Hasretlik yaktı sinemi
Aldı gitti gitti benden beni
Viran eyledi hanemi
Vurdu taştan taşa dilber

Senden ayrı kalmak ölüm
Yel vurdu savruldu külüm
Böyle kader böyle zulüm
Gelir benim başa dilber

Gören gözüme perdesin
Nere baksam sen ordasın
Annacımda bir yerdesin
Yolum çıkmaz boşa dilber

Bir ok attın zernişana
Ok değdi gül-ü nişana
Alem güler perişana
Yazım döndü kışa dilber

KEREM DEDE bu ne haldır
Senin işin daim zardır
Bu rüzgar başka rüzgardır
Yağmur taşır yaşa dilber


Dilber 2 (Dübeyt) Bu da başka bir Türkü

Kaynak: Azerbaycan Gence Çeşitlemesi…

Cilvelene – cilvelene
Ne gedirsen hoşa Dilber
Tanrı ayrılık vermesin
Havada ki kuşa Dilber

Hoşladım hesyat halini
Ağ üzde kara halını
Görende gül camalini
Gönül geldi coşa Dilber

Sevdim sen kimi sonamı
Gafil okladın sinemi
Gözlerin kanlı harami
Sadağa ver kaşa Dilber

Bir ok attım zernişana
O da getti perişana
Dedim belki yumşana
Bağrın dönmüş taşa Dilber

Heyranıyam Aslı Han’ın
Kerem de olsun kurbanın
Senin bu deli devranın
Varmaz her dem başa Dilber


Şimdi anonim olarak değişik varyasyonlarını gördüğümüz bir türkü var piyasada.

Belli ki Neşet Baba da sözleri almış Karısı Leyla için modifiye etmiş 🙂

Bu yazıyı yazarak türkünün ruhunu katlettiğimin farkındayım

Ama gerçeği bilmek sizin de hakkınız 😬

Üzülmeyin bu okuduğunuz bilgiler zamanla değişecek ve yine türküyü Neşet Baba yazdı diye hatırlayacaksınız 😁

Aşağıda bu türküyü seslendirenlerden kendime göre bir seçme düzenledim.

Şunu da ekliyorum. Türküyü yazandan ziyade seslendiren de önemli.

Türküyü seslendiren, hakkını vererek seslendiriyorsa, türküyü yazanın duygularına en güzel tercümandır.


Neşet Ertaş – Yazımı Kışa Çevirdin (Leylam)


Nilgül – Yazımı Kışa Çevirdin Leyla


Orhan HAKALMAZ – Yazımı Kışa Çevirdin


Doğuhan GÜNEY – Yazımı Kışa Çevirdin

Kurtlar Vadisi Pusu Dizisinde de çalmış.


Yazımı kışa çevirdin karlar yağdı başa Leylam
Viran oldu evim yurdum ne söylesen boşa Leylam
Bu nasıl bir anlatımdır nasıl bir sitemdir.
İlk satırda Leyla ‘ya sövecek gibi oluyorsun
Fakat o da ne,
Son kısımda Leyla demiyor Leylam diyor.
Yani şarkıyı yazan bile Leyla ya kızamıyorken biz kim oluyoruz.
Biz de kızamıyoruz.
Gönül ferman dinlemeyince her halukarda seviyor.
İkinci satırda yumuşuyorsun.
Ne söylersen boşa cümlesiyle anlıyoruz ki bazı şeyler için artık çok geç
üzülüyorsun.
Bu şarkı beynimizi bozuyor aslında. 🤯

Her an gözümde perdesin nere baksam sen ordasın
Mevlam Ayrılık vermesin Gökte Uçan Kuşa Leylam
Öylesine seversin ki tüm dünyan Leyla olur.
Algın değişir her yerde onu bulursun.
Sen böyle severken…
Ayrılık öyle bir gelir ki…
Öylesi ağır gelir işte insana.
Zaten kavuşamayınca aşk oluyor ya hani.
Romantizm den çıkıp bilimselliğe bakınca da…:
Aşk, yaşandığı andan itibaren,
kişilere göre değişebilen kısa bir sürenin sonunda
yerini sevgiye bırakan,
kavuştuktan sonra ise etkisini zamanla kaybeden
kimyasal oluşumların beyinde verdiği haz.
Kavuşamayınca beyinde bu kimyanın anısı hafızaya işler.
Silmek için debelenip durursun.
Sen debelenirken aşk ta acı da bir yere kadar sürekli hissedilir.
Zamanla o da kaybolacaktır.
Ama o zamana kadar çok şarkı yazarsın işte 🙂

Yardan ayrı kalmak ölüm, söyle ne olacak benim halım
Böyle kader böyle zulüm, gelir garip başa leylam
Diye devam ediyor….
Üstteki bilimsel yorumumdan sonra daha fazla yorum yaparak şarkının ruhunu deşmemeye karar verdim 😊

Şunu da unutmayınız
Kavuşamayınca aşk bitmez…
Ta ki yeniden aşık oluncaya kadar.

Buradan çıkaracağımız sonuç şudur.
Sizi üzebilecek birine aşık olmayın. Elde değil biliyorum ama olmamaya çalışın.

Yazar: utquick

Merhaba, Bu site 2017 senesinde kurulmuştur: Kemal SUNAL 'ın 100 Numaralı Adam filminden feyz alınarak kurulan sitemiz, filmdeki Halk Kahramanı rolünü de bünyesine katarak dürüst paylaşımlarda bulunmaktadır. Bizi takip ediniz. Büyük bir aile oluyoruz. Tek güvencemiz paylaşımlarımızın samimiliğidir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

3 Cevaplar

  1. Elif tuncel dedi ki:

    Muhteşem bir yazı . Sizi tebrik ederim.

  2. Musa dedi ki:

    Aslı Kerem destanına ve İzzet Altınmeşe adını türkü ile anılmasına rağmen ben Neşet Ertaş diyorum, saygılar

Bir yanıt yazın

Cevabı alabilmek için E-Posta adresinizi doğru yazmaya özen gösteriniz.