Basketbolda Smaç – Uçan Adamdan Hikayeler

Merhaba canlar,

Bu yazıyı belim tutulmuş bir halde yazıyorum. Bir zamanlar süper zıplama gücüne sahiptim. 🚀O eski günleri gerçekten arıyorum.

Zaten aradığım için bir kaç smaç sonrası zorladım belim tutuldu 😅

Yazımda; smaç nasıl basılır, nasıl daha yükseğe zıplanır, futboldan basketbola geçiş sürecim ve bu süreçte neler yaşadıklarım, nasıl geliştiğim ve nasıl köreldiğimi ve genel olarak bu konudaki tecrübelerimi sizlere hikaye tadında bir anlatım ile sunacağım.

Ben kim miyim?

Yaşım 38 Basketbol ile 19 lu yaşlarda yani geç tanıştım.

Çocukluğum genel olarak spor ile geçti.

13 – 19 lu yaşlarda yüksek tempolu bir şekilde futbol oynadım.

Sporun her türlüsüne varım diyebilirim.

Futboldan Basketbola geçişim kolay olmadı.

Futbolcu Tipler – Basketbolcu Tipler

Ben iki tip olmayı başarabilsem de iki dünya birbirinden ayrıydı…

Resmen iki ayrı tip insan vardı.

Futbolcu tiplerden bahsetmek gerekirse, Her tip futbolcu tip kategorisine girebilir.

Yerde duran topa ayağınız ile nasıl vurursanız vurun futbol oynamanız için yetebiliyorken…

Basketbol için katı kurallar gerekiyordu!

Kuralları ve yöntemleri öğrenmek  insanlara zor geliyor.

Kuralları bilseniz bile bu sefer de tek elle basket atamıyorsunuz.

Afedersiniz ama futbol topuna eşşekler de tepiyor hahahha Alıngan arkadaşları tenzih ediyorum.

Bu arada futbolu basketboldan her zaman daha çok severim orası da ayrı mevzu.

Bir de basketbolcu tiplere örnek ne hikmetse biraz artist olurlar.

Genelde zengin tayfasından oluşurlar.

Futbolda da basketbolda da hanzolar olsa da basketbolda daha azdır.

Baskette de futbolda da artist çok olsa da futbolda daha azdır denilebilir.

Futboldan Basketbola Geçiş Sürecim

Basketbolu sevmezdim. Oynayanı da sevmezdim. 😬

Basketbol tayfası genelde kendini havalı sanan tiplerden oluştuğu için girmezdim aralarına.

Gerçi sonradan gördüm ki aralarında düzgün insanlar da varmış.

Havalı tipler kendini pasparlak şekilden şekile soksa da yeri geliyor mütevazı ve eğlenceli olabiliyormuş.

Basketbola geçerken gelişme sürecim çok hızlı geçti.

Boyum bir anda uzadı gitti.

  • 13 Yaş Orta 1  Boy 1.55 Ayakkabı numaram 42
  • 14 Yaş Orta 2 Boy 1.55 Ayakkabı numaram 42
  • 15 Yaş Orta 3 Boy 1.55 Ayakkabı numaram 42
  • 16 Yaş Lise 1 1.55 boy Ayakkabı numaram 42
  • 17 Yaş Lise 2 de 1.70 boy Ayakkabı numaram 43
  • 18 Yaş Lise 3 de 1.85 boy Ayakkabı numaram 44

19+ Yaş Liseden sonra ise boyum 1.90 ayak numaram 45.5 oldu. Baskete başladığım dönem de bu döneme denk gelmiştir.

İşin ilginç tarafı baskete başlamamın nedeni boyumun uzun olması değildir. Ya da boyum basketboldan dolayı uzamamıştır diyebilirim.

Ne hikmetse 2000 li yıllarda basketbola bir geçiş dönemi yaşandı. Eskiden futbol oynadığımız arkadaşlarımı artık basket oynarken görüyordum.

Basket oynayanlar ise artık futbola gelmez olmuştu. Ben ise inatla futbolumu oynuyordum.

O dönem 12 dev adam sloganı ile Milli basketbolcularımız da milleti gaza getirince tüm arkadaşlarım basketçi olmuştu.

Sitemizde halı saha ve basket sahası yan yana ve bedavaydı. Herkes basketbol sahasındaydı ve ben adeta yalnız kalmıştım.

İster istemez ben de baskete geçiş yapan kafilenin arasına girmek zorunda kaldım.

Maçlarda adam yokluğunda beni çağırıyorlardı.

Daha tek elle şut atmayı bile bilmiyordum. Kurallar bana saçma ve çok katı geliyordu.

Basketbola Başlar Başlamaz “Rezil Oluşum” – Blok Yedim

Bir gün maçta amele style çift elle şut çekmeye yeltenirken. Arkadaşım yandan zıpladı ve şutumu engelledi.

Top tam elimden çıkmıştı ki arkadaşım debelenerek bir gayretle topu parmağıyla çeldi ve tüm millet hep bir ağızdan whoooaaaaa bir gürültü bir kıyamet.

Ulan ne oluyor bunlar ne böğürüyor diyorum içimden.

Olabilir sonuçta topun gidişini engelledi top zaten sekti yine benim elime düştü bir daha atarım diyorum.

Ama öyle olmuyormuş…

Blok vurunca insanın götü tavana değiyormuş meğersem bu maharetmiş. Matah bir hareketmiş.

Profesyonel sahada bu tip davranışlar içine gir de sokakta oynuyoruz be olum birbirini rezil etmeye çalışmak da ne oluyor anlam veremedim.

Neyse anladık ki basketbolda da racon buymuş bloklayan kahraman ilan edilirken blok yiyen tabiri caizse göt oluyormuş.

O pozisyondan sonra basket bile attım ama kar etmedi. Kimse basketi sallamazken bloğa kopan yaygara 5 dk boyunca devam etti.

Ulan durun siz hele.

Basketbolda maharet buysa öğreniriz aslanım!

Basketbolda İlk Adımlar

Zaman zaman futbola gitsem de basketi de bırakmaz olmuştum.

Basketbolda ben hariç etrafımdakiler bu işin patronu olmuştu.

Amatörlüğümden dolayı eleştirilerin odağıydım.

Şut öyle mi atılır, pas öyle mi verilir, adım öyle mi atılır, her boka maydanoz tipler akıl vermeye çalışır olmuştu.

Bense tek övüneceğim sadece steps yapmıyordum. Bunun da nedeni 2 adımı geçersen steps olacağını bilmem ve ben de 2 adımı katiyen atmıyor, bu anlamda gerekirse şekilden şekle giriyordum.

Haliyle kendimi kasarak oynuyordum. Örnek vermek gerekirse araba sürmeyi veya bisiklet sürmeyi yeni öğrenir gibiydim ve yanımdakiler öyle mi sürülür diyordu.

Sonraları zaman geçtikçe oyunu çözmüştüm. Neyin nasıl yapılması gerektiğini biliyordum artık.

Çift el şutum fena olmasa da atarken kötü gözüküyordu. Bu yüzden tek el şut çalışmam lazımdı.

Tek el şut şut öğrenmem 1 haftamı buldu.

Çift el atışlarım hala tek el atışımdan isabetli girse de kafaya koymuştum net olarak öğrenecektim bu oyunu.

1 Ay belki sürekli çalışmışımdır.

Basketbolda Sonraki Adımlar

Zaman geçtikçe gelişiyordum. Topu kavrayışım bile değişmişti. Turnike, Şut, Pas, Oyun koordinasyon bilgisi hepsi bir anda gelişmişti.

Futbol ve diğer sporlardan gelen atletizm tecrübemi adeta basketbola uyarlıyordum.

Derken basketbolu bana sevdiren panya oldu.

Panya şu kare olan dış çerçeve var ya aha şeklini de koyayım kırmızı taralı alan panyadır.

Panyayı çözdükten sonra yandan panyadan sektirerek atışlarda şut yüzdem çok yükselmişti.

Hatta işi abartıp topu çevirerek falan da atıyordum attığım giriyordu.

Bir de üstüne zıplayarak atışları öğrenmeye başladığımda baya bildiğin oynuyordum ulan 😎

Üç ay falan oynadıktan sonra artık maçlarda herkese blok vurur olmuştum.

Madem blokla göt ediliyormuş artık göt etme sırası bendeydi.

Zaman intikam zamanıydı…

Acemiyken bana blok vurup benimle eğlenen arkadaş vardı ya hani. 😬

Blok öyle vurulmaz böyle vurulur dedim ve Allah ne verdiyse topa bir çaktım top dağa taşa gitmişti.

Arkadaşın tipi renkten renge değişmişti.

Ben kendisi gibi böbürlenmesem, böğürmesem de benim yerime millet yaygarayı kopartmıştı yine.

OBAAAOOOO ne koydu be, iyi çaktı, fena gömdü, saksıya fesleğen gibi oturttu falan terimler hahahhaha

 

İlk zamanlar benimle oyunu bilmediğim için oynamak istemeyenler şimdi artık yenileceğini bildikleri için oynamaz olmuşlardı.

Artık teke tek maçlara başlamıştım. O yaşta hatırlıyorum da oyunu tamamen çözdüğümü sanıyordum.

Hal bu ki daha gelişecek adımlar aşamalar varmış.

İlk Smacım

Smaç basmak ne demek olduğunu sanırım herkes biliyordur. Potanın çemberine hep şut atacak değiliz zıplayarak topu çemberin içine elimizle geçirebiliriz ki bunun adı smaç olur.

İşte daha sonraları potaya sıçrayıp çemberden tutunmaya başlamıştım. Smaç basmak imkansız gibi geliyordu.

Aradan aylar geçtikten sonra bacaklarım gelişmiş olacak ki teke tek maç yapıyorduk.

Bir gün maçta top potadan sekti ve zıpladım topu tek elle tutup neredeyse smaçlıyordum top çemberden sekti çıktı.

Ben o kadar yükseğe nasıl sıçramıştım?

Arkadaşım da şaşırdı. Hatta maçı bıraktık smaç denemelerine başladık.

Pota öncesinde biraz yamulmuştu. Birileri potaya asılmış olacak ki 1-2 cm yamulan çembere zar zor da olsa smaç basmaya başlamıştım.

Pota yamulduğu için sonuçta kısalmıştı smaç basmayı bir meziyet olarak görmüyordum.

O dönem sürekli teke tek oynadığım arkadaşım da smaç basmaya başlamıştı ki çemberden tutunmaya çalışıp elinin üstüne düşüp elini kırmıştı.

Arkadaşın eli alçıya alındı.

Artık tek kalmıştım. Ne futbola ne baskete kimse gelmez olmuştu. Herkes mahalleye yeni gelen 2-3 kızın peşinden gitmeye başlamıştı.

Kızlar yüz verir gibi yapıp kendi aralarında gülüşüyordu ve gördüğüm kadarıyla arkadaşlarım ile top gibi oynuyorlardı.

O dönemlerde yolum İstanbul’a düştü. İstanbul’da daha farklı ve güzel ortamlar gördüm. Orada oynamaya devam ettim.

Basketbolda Kıza Yenildim

Evin yakınında tek başıma potada atarken kızın biri geldi ve o da diğer potada atmaya başladı.

Sonra yanıma geldi ve maç teklif etti.

Bu bir maç teklifi mi yoksa çıkma teklifi mi diye havalara girmek üzere düşünürken maça başladığımızda anladım ki bu normal bir maç teklifiydi.

Çünkü kız basketten anlıyordu ve attığı giriyordu.

Ben yeneceğimi bildiğim için havalanarak çok üzerine gitmiyordum o da attıkça atıyordu.

Top bana geçtiğinde başlayayım artık dedim ama o ne! kız aşırı savunma yapıyordu ve rahatsız oluyordum, attığım şutlarda girmez olmuştu.

Derken maç 11 de bitiyormuş meğersem. Ben daha oynarız diye düşünüyordum.

Kız bitsin mi dedi. Ben de yenilen pehlivan moduna girmemek adına bitsin bari dedim.

Durum 11-7 ve yenilmiştim.

Kız hadi eyvallah dedi ve gitti.

Ama şoka uğramıştım neredeyse basket topunu koltuğumun altına verip gitti.

Ulen biri görse duysa rezil olacaz aldım topumu gittim eve.

Durumu ablama anlattığımda kızı bildi ve arkadaşımın kardeşi mi ne demişti.

Kız meğer yarı profesyonel basketbolcuymuş.

Bu bilgi ile biraz olsun teselli buldum.

Bahanem hazır!

Normal kız değil oğlum basketçi kıza yenildim sonuçta naber hahahaha 😁

Basketbolda Hırs Yaptım

En son kıza da yenildikten sonra öyle bir hırs yapmışım ki paldır küldür oynamaya başladım.

Maçlarda mesela top sekiyor zıplıyorum, sekiyor bir daha zıplıyorum.

Topu alana kadar yılmıyorum. Sonraki zamanlar zıplamam öyle bir gelişmeye başladı ki

Neredeyse ilk başladığımdan bu yana iki kat gelişti diyebilirim.

Artık çok kolay smaç basabiliyordum.

Smaç benim için eğlence olmuştu.

Tek ayak zıplayarak basıyordum ama yayın yuvarlağından bile zıplayıp basabiliyordum.

Tek el çift el, potaya kolayca smaç basabiliyordum.

Hatta panyaya topu atıp oradan seken topa da smaç basmayı yeni yeni öğreniyordum.

Artık kolay kolay kimselere yenilmiyordum.

Ankara ya döndüm ve bir müddet oynadıktan sonra İstanbul’da 1 sene kaldım.

Basketbola İstanbul’da Devam

Bu süre zarfında öyle güzel maçlar yaptım ki

İstanbul’da bulunduğum mahallede nam salmıştım artık Ankara’dan geldiğimi bildikleri için Angaralı diyorlardı bana 😜

Maçta aleey-oop smaç bile yapmışlığım vardı.

Aleey oop: Arkadaş topu havadan pas atar ve zıplayarak havada tutup atış yaparsın. Atış yerine avada tutup smaç yapıyordum işte.

Anormal derecede zıplıyordum.

Kimse blok vurabileceğimi kestiremediği için herkes blok yiyordu.

Tek el atışlarım da artık fena değildi tüm özelliklerim zamanla gelişmişti.

1 maçta 5-10 blok 5-10 normal aley-oop yapıyordum artık.

Boş kalan pozisyonlarda smaç bile vuruyordum.

Tanımadıklarımızla oynarken ne zaman ki smaç vursam maç adeta bitiyordu. Millet cıvıyor oynamak yerine izlemeyi tercih ediyordu.

Neredeyse smaç basmam için geç abi buyur diyecek gibiydiler. Önümden çekiliyorlardı.

Ben ise show meraklısı değildim. Maç içinde riske girip kimseyi sakatlamak adına smaç basmazdım.

Ancak boş pozisyonlarda veya gaza geldiğimde zorlardım.

İstanbul’da İddiasına Basket Maçı Yaptım

İstanbul’da gittiğim bir basket mekanı vardı yine oraya gitmiştim. 2 Kişi basket oynuyordu girdim aralarına.

Vakit erken miydi bilemiyorum maç yapacak kimse yoktu.

Birilerini beklerken 2 kişi geldi mekana yaşça büyükler.

Birinde takım elbise var işten geliyormuş, diğeri de normal bir kıyafet.

Dayanamadık diyorlar basket aşığıyız biz de oynayalım.

Maç teklif ettiler. 2 kişi geldikleri için bizi de 3 kişi gördüler 3 e 2 olsun biz güçlüyüz diyorlar.

Güçsüz olduğumuzu nereden çıkardıklarını anlamadım ama dedim takım elbise kösele nasıl oynayacaksın?

Ben oynarım dedi ceketi falan çıkarttı apaçi gibi bir moda büründü bir de işi kızıştırmak için iddia koydu ortaya kolasına oynayalım diyor.

Ama gerçekten ciddiydi beni yenemezsin falan diyor uyuz ediyordu.

Dedim çok iddialı konuşuyorsun. Ne o korktun mu falan gaz veriyor.

O an cebimde kuruş para yoktu!

Ama bunlara haddini bildirmeliydim.

İçimden rezil edip göndereyim şunları dedim.

Maça başladık hiç gitmiyorum üstlerine sallamıyorum baskı yapmıyorum.

Bizim takımdaki diğer 2 kişi de basmıyor. Takım elbiseli olan şutu attıkça giriyor.

İşin tuhafı pota güzel de çemberi normalden bir miktar dar. Küçücük potaya uzaktan nasıl atıyor?

Ama adam attıkça atıyor. 1, 3, 5 derken…

Maç 21 de bitecek dedik ve durum 7-0 falandı yeniliyorduk!

Hiç abartmıyorum adam tersten bile sallıyor panyalı falan bir şekilde giriyordu.

Üzerinde atlet ayağında kösele ama atışlar 10 numaraydı.

Maça biraz ara verdik dedim sen nasıl atıyon öyle bu kadar nasıl olur imkansız falan.

Meğer foul atış noktasından 60 da 60 yapıyormuş!

Öyle bok atışları basket giriyordu ki artık maç gidiyordu bende de para yoktu 😳 maç gidiyordu.

Tek başıma baskı uyguluyorum bu sefer aralarında paslaşıyorlar falan. Acayip zorlanmaya başlamıştım.

Bizim takımdaki oyuncular da cacık çıktı.

Yusuf mode on 😬

Top bize geçti ve kimseye pas vermeden hepsini dipten turnike ile atmaya başladım.

Öyle bencil oynamaya başladım ki normalde yapmam ama resmen tek başıma oynuyordum.

Takım arkadaşlarım hırsımı görmüş olacak ki onlar da aldığını bana atıyordu.

Maç bir yerde uzasa da 23-21 gibi bir skor ile bitti.

Yenmiştik!

Ama çok pis yorulmuştum.

Arkadaşlar tebrik ettiler ve kola almaya gidiyoruz dediler.

Arkadaşlara dedim ki benim cebimde şu an kuruş yok. Basket oynamaya çıktığım için yanıma para almadım. Sizi kolay yenerim diye iddiaya tamam dedim ama neredeyse yeniliyorduk. Yenilseydim ben kola falan alamayacaktım. O yüzden sizden kola falan isteyemem dedim. Onlar alalım vs ısrar etse de iddiayı ben kendi adıma iptal ettim. Zaten iddia üzerine oynamak normalde adetim değildir.

Hatırlamıyorum ama onlar yine diğer iki arkadaşlara kola ısmarlamış olabilirler.

Uzunca bir dönem pota pota dolaşarak çok insanla maç yaptım.

Çok değişik özellikleri olan insanlarla tanıştım.

Kimisi orta mesafe şutör, kimisi 3 lükcü, Kimisi benim gibi smaçcıydı.

Sözün özü bu oyundan çok keyif alarak oynadım.

Basketbola Ankara’da Devam

Yaşım yukarı doğru gidiyordu, ben sürekli kendimi geliştiriyordum.

Hayatım boyunca öyle zıplama antremanı vs çalışmadım.

Yok yalan olmasın 1 hafta air alert yaptım.

Air alert yaparken maç yapmamak gerekiyormuş.

Program çok ağır bir program ve ben üstüne kaç saat maç yapıyordum.

Her yanıma ağrılar girince maçlarda performansım düştü ben de air alerti bıraktım.

Bir dönem ayak ağırlığı taktım ve gün boyu 2 kg luk ağırlıklar ayağımda geziyordum.

Çıkarttıktan sonra 15 dk ayaklar çok hafif oluyor maçın 15 dakikası jet gibi oynuyorsun, ondan sonrası yine aynı.

Demem o ki uzun sürekli bir zıplama programı çalışmadım ama

Günde 4 saat basket oynuyordum ki maçlarda boş rebound a kalksam bile ister istemez zıplamamı geliştiriyordu.

Ayrıca her yıl yeni bir özellik geliştiriyordum.

Çift Ayak Smaç mı Tek Ayak Smaç mı Daha İyi?

Normalde tek ayak smaç basmaya alışığım. Vince CARTER vardı o dönem ve smaç yarışmasında çift ayak sıçrayıp dönerek bastığı bir smacı var.

Mutlaka görmüşsünüzdür 360 değirmen bu smaçlara mı özendim bilmiyorum çift ayak zıplamaya karar verdim.

Denemelere başladım ama ne kadar denesem de bir türlü tek ayak performansına ulaşamıyordum.

Tek ayak ve çift ayak smaç aynı gibi gözükse de ikisinin arasında çok büyük fark var!


Tek Ayak Smaç Artıları +

  • Tek ayak smaç basabilenler koşarak uzaklardan zıplayıp smaç basabilirler.
  • Zayıfsanız bile  tek ayak zıplamada normal bir kondüsyon ile çok yukarılara bile çıkabilirsiniz.

Tek Ayak Smaç Eksileri –

  • Tek ayak smaç basacakken biri sizi iterse veya sert bir dokunuşla dengeniz müthiş dağılır ve artislik yapıyorum derken yere yapışabilirsiniz.
  • Maçın içinde dengesiz bir mücadele olduğu için çift ayaktaki gibi ha deyince smaç basamazsınız. Tek ayak smaç, gerilme mesafesi gerektirir.

Çift Ayak Smaç Artıları +

  • İki ayağınız ile zıpladığınızda sert dokunuşlar olsa bile savrulma ihtimaliniz düşüktür. Maç içinde ikili pozisyon halinde smaç basma ihtimaliniz yüksektir.
  • Çift ayak çok yükseğe zıplayabiliyorsanız ani blok vurmakta da ustalaşacaksınız.
  • Çift ayak smaç basabilenler havada daha dengeli kalabildikleri için hem estetik açıdan daha güzel gözükür hem de havadayken daha fazla hareketi daha rahat yapabilirler.

Çift Ayak Smaç Eksileri –

  • Çift ayak smaç alışması ve öğrenmesi zordur. Çok yükseklere zıplamak için sıkı çalışmanız gerekir.

Çift Ayak Zıplamada Zirve Noktam

Çift ayak çok yükseklere zıplayamadığım için benim tercihim genelde tek ayak olsa da bir dönem çifti de öğrenip çantama koymuştum.

Bir şeyi öğrenirken tuhaf gelse de yapabilmek insanı gerçekten mutlu ediyor.

Öğrendikten sonra zirve noktam beni bile şaşırtmıştı.

Potaya 45 derece yandan gelip smaç basarken içerideki çizgilere basmadan ta uzaktan zıplayıp çift el basabiliyordum.

Çizgi dışından smacı sadece 2 gün yapabildim 😬

O iki günden önce yağmur yağmış yerleri ıslatmıştı. Yerdeki tozlar gitmiş ve ayakkabı yeri tam olarak tutuyordu.

Potaya çok hızlı koşarak birden dururcasına zıplıyordum ki ayakkabı yeri tuttuğu için sıfır kayma ile tüm hızımı yukarı doğru aktarabiliyordum.

Sonra yerler yine tozlandı ben 1 adım daha yakından çift ayak zıplayıp basıyordum. Zorlayınca kesinlikle kayıyorsunuz ve ayağınız kayınca yere yapışma riski yüksek oluyor.

Tecrübeler – Tavsiyeler…

Öncelikle şu meşhur konuya bir değinelim.

Basketbolda Smaç Nasıl Basılır?

Smaç basmanız için üzerimdeki tüm tecrübeleri aktaracağım.

Önce smaça etki eden faktörleri inceleyelim.

Smaç basmak boy uzunluğu.

En etkili kriter budur.

Smaç basmak için ideal boy diye bir şey yoktur. Ama boyunuz uzunsa sizin için kolaylık vardır.

2.00m boyunuz varsa çok rahat smaç basabilmelisiniz. Santimlerin bile önemi çok fazladır.

1 cm boy uzunluğunun kol boyu ile beraber yer yer 3 cm e kadar faydası vardır.

Ama merak etmeyin bir dönem 1.70 boyda Spud Webb smaç yarışmasında 1. gelmiştir.

Yani çalışarak başarılabilecek bir şey smaç.

Smaçta Kilo Faktörü.

Kilonuz ne durumda bilemiyorum ama 1.70 boyundaki Spud Webb smaç basarken 60 kiloydu.

Yani kilo önemli!

Smaç bastığım dönem 1.90 boyum vardı ve kilom 75 civarıydı.

Kilom ne zaman ki 85-90 lara ulaştı, eskisi gibi zıplayamamaya başladım.

Smaç basamıyorsanız vücudunuzdaki yağı yakıp kas kütlesini artırıp aynı zamanda kilo vermeye çalışın.

Yağların zararı sadece kilo değil artı olarak havada sizin dengenizi bozabilecek zararları vardır.

Smaçta Kas Faktörü.

Smaç basmak için bacak kası ve karın kası önemlidir.

Bunun haricinde vücuttaki diğer kaslar da sizi havada dengede tutmaya ve kendinizi kastığınızda havada kalış sürenizi artırmaya yarar.

Kol kasları özellikle parmakları çalıştıran kolun ön kası çemberi tutarken gereklidir. Bu kas sağlam olduğunda çemberi tutarken elinizin kayıp savrulma ihtimalinizi yok sayar ve güveniniz artar.

 

Resimde taralı alanlar smaç için bize lazım olan kas gruplarıdır. Onun haricindeki kaslar da önemsiz değildir.

Herkes Smaç Basabillir mi?

Size umut dağıtmayacağım, herkes smaç basamıyor. Hiç olmazsa atletik güce ihtiyacınız gerekmekte. Örneğin çok kiloluysanız veya 10cm – 20cm den yukarı zıplayamıyorsanız. Bu saydıklarımla birlikte boyunuz da uzun değilse 20 cm zıplamayı 70 cm e çıkaranı ben görmedim.

En basit hesapla normal zıplamanız çalışarak %50 artırılırsa 20 cm zıplayan 30 cm zıplayabilir boyu müsait değilse basamaz.

Ama 40cm zıplıyorsunuz çalıştınız ve zıplamanız 20cm daha arttı ve 60 cm oldu. Boyunuz da 1.80 ise kol boyunuz da 65 cm ise smaç basabilirsiniz.

Tabi zıplamayı çalışıp iki katına çıkartabilcek kas yapısında insanlar da var. Siz hangi kategoriye giriyorsunuz kendinizi bir yoklayın.

Smaç İçin Çalışmanın Etkisi

Ben smaç basmak için çok bir çaba sarf etmedim. Sadece maçlarda gösterdiğim efor sayesinde bacaklarım kuvvetlendi.

Smaç basmaya ramak kaldıysa siz de kaslarınızı güçlendirmelisiniz.

Yükseğe zıplamak için Air alert çalışma programları programlar internette mevcut.

Bu programlardan yararlanabilirsiniz.

Zıplama programlarından yararlanma işini kafanıza koymuşsanız, Yazın başlamayın. Çünkü hem maç yapıp hem programa devam edilmeyecek derecede zorluyor.

Mesela yaza girmeden 3-5 ay evvelden den programa başlayın. Ayaklarınız güçlenince etkisini görmek için maç yapın.

Onun haricinde kendini zorlamak istemeyen arkadaşlarıma önerilerim şudur.

Bol bol maç yapın. Kuru çalışmada efor sarfedilmiyor. Maç esnasında bol bol zıplayın. Her boka bloğa kalkın her boka rebounda kalkın.

Çekirge gibi zıplayın. göreceksiniz ki zıplamanız bir müddet sonra kendi kendine gelişecektir.

Smaç Basabilmek İçin En Büyük Etken Nedir?

En büyük etken beyindir. Evet yanlış okumadınız beyin.

Ne alaka diyebilirsiniz. Size şu kadarını söyleyeyim. Beyninizde smaç basamayacağınızı düşünürseniz basamazsınız.

Buna kendimden kanıt örnek sunabilirim: çalışma esnasında smaç basamadığım noktalarda gaza gelirsem kendimi şartlanddırıp zıpladığımda  maç içinde bile sert smaçlar basabildiğimi fark ettim.

Beyin kasları maksimum zorlaması için buna inanması lazımdır. Kendinize inanmıyorsanız bu işe hiç başlamayın.

Matrix filminde ünlü bir slogan geldi aklıma. Burada anlatılmak istenen felsefeyi anla ve uygula.

Ne olduğunu düşünme ne olduğunu bil!

Smaç Basarken Ayakkabının Önemi

Basket oynarken basketbol ayakkabınız mutlaka olsun! Basket ayakkabılarında zıplarken burkulmayı önleyici topuk tarafında sert kısımlar mevcuttur.

Bu sertliği ayakkabınızın topuğunu yoklayarak görebilirsiniz. Ayrıca ayakkabıda burkulmayı önleyici ekstra elastik taban sistemleri ve yere düşüşte dizlere düşen yükü ve ayaklara düşen yükü alan hava tabanı bulunur.

Bu sistemlerin önemini ayağımı burktuğumda ok iyi anladım 1 keresinde normal ayakkabı ile zıpladım ve ayağımı sert derecede burktum!

Hava tabanının önemi yaş ilerledikçe belli olacak! Basket oynayanların çoğunda menüsküs yırtıkları oluşur. Bunu minimum seviyeye indirgemek için formda olmak ve hava tabanlı ayakkabı şarttır.

Şu ara dolar yükseldi 2020 nin yarısına gelmişten ayakkabılar 300-500 TL  civarında.

Peak diye bir ayakkabı markası var fiyat performans gibi gördüm. Bunu 200 lere bulabilirseniz kaçırmayın derim.

Bir de yeni ayakkabının alt kısmı erimemiş olduğu için sizi 1-2 cm boyunuzu arttıracaktır. Bunun da etkisi büyüktür.

Smaçta Tekniğin Önemi

Basketbolda smaç basma tekniklerine değinelim…

Smaç basarken zıplama esnasında topu iki elle kavrarken tek ele almak gerekebilir. Topu tek elle tutamıyorsanız merkezkaç kuvvetinden yararlanabilir bu sayede topu dengede tutabilirsiniz.

Daha önce smaç basmamışsanız veya smaç basmayı unutmuşsanız kısa potada çembere smaç denemeleri yaparak el hareketini aklınıza yazabilirsiniz.

Sonrasında kısa potada oynamanızı tavsiye etmiyorum.

Hatta basabildiğiniz potanın daha yükseğinde oynarsanız sizin için daha iyi olur.

Çünkü insan limitini artırabilir. Basabildiğiniz potada daha fazla zorlama olmadığı için zıplama gelişmezken, basamadığınız potaya basmak için uğraşır kendinizi fark etmeden geliştirirsiniz.

O yüzden zıplayın! Çembere ulaşamayacağınızı düşünmeyin. Çembere yetişince daha yukarı zıplamaya gayret edin.

Daha çok zıpladıkça ters smaç, 360 smaç, Değirmen gibi özellikleri bünyenize katacaksınız.

Ben zamanında nizami potaya 360 ve 3 metre potaya 540 basabiliyordum!

Smaç basmak için topu tutarak 5-10 adımda basmayın. Her zaman topu sürerek içeri girin. İlk zamanlar sizi zorlayabilir ama topu sürmeden maçta smaç basamazsınız!

Smaç Basmak İçin Kaç Cm. Zıplamak Gerekir?

Kolunuzu havaya kaldırın yerden parmak ucuna kadar ölçün.  Örneğin: 1.80 boyunuz var ve bu ölçü 2.40 çıktı…

Potanın çemberi 3.05 olduğunu biliyoruz.

O halde 305cm-240cm= 65 cm. eder.

Basketbolda Smaç Çeşitleri

Basketbolda bir çok smaç türü vardır.

Zıplamanızın türüne ve gelişmesine bağlı olarak zorluk sırasına göre sırasıyla şu sımaçları basabilirsiniz.

Kolaylar:

  1. Tek el Smaç
  2. Çift El Smaç
  3. Topu havaya atıp yerden sekince havada tutup smaç

Orta Dereceli Smaçlar:

  1. Panyaya çarptırıp smaç. (Smaç alışana kadar zor gelse de alıştıktan sonra basittir.)
  2. Ters Smaç
  3. Pota dibinden 180 derece dönüp tek el smaç (kobi taktiği)
  4. 360 Derece Smaç (Tek ayak basmak daha zor çift ayak basabilenler bir tık daha kolay basabilirler.)

Zor Smaçlar:

  1. Değirmen Smaç (Bu smaç türü kolay gözükse de yükseğe zıplama gerektirir. Sağlam karın kası ister.)
  2. Aley-opp smaç (Takım arkadaşınızın topu havaya atması ile yapılan smaç türü.)
  3. 540 – 720 Smaç (540 havada 1,5 tur dönülüp yapılan smaçtır belki yapabilirsiniz ama 720 yi muhtemelen yapamayacaksınız 2 tur dönüp üstüne smaç basmanız lazım!)
  4. Bacak arasından topu geçirip sonrasında smaç (Bu smaç türünde püf nokta el hareketini hızlı yapabilmektir.)
  5. Foulden smaç (Bunu da yapan sayısı çok az)

BONUS Eskilerden Kendi Basket Videolarım:

Video çözünürlüğü düşüktür çünkü zamanında telefonla çekilmiş 3gp formatında zamanın yüksek kaliteli telefonunda çekilmiştir.



 


Şu an 38 yaşındayım ve hala smaç basabiliyorum. Eskisi gibi yükseğe zıplayamasam da zorlayınca tek el çift el düz smaçlar basabiliyorum.

Zıplama rekorum bir zamanlar dikey olarak 110cm. di ve 360 vs değişik smaçlar basabiliyordum. Şimdi sanırım 60-70 cm zıplıyorum.

Zamanında 3.20 potaya çift el smaç basabiliyordum. Yaş 30 u geçtikten sonra basketi de yavaş yavaş bıraktım ve kondüsyon falan kalmadı.

Sorularınız olursa yorumlardan mesajlaşalım.

Yazar: utquick

Merhaba, Bu site 2017 senesinde kurulmuştur: Kemal SUNAL 'ın 100 Numaralı Adam filminden feyz alınarak kurulan sitemiz, filmdeki Halk Kahramanı rolünü de bünyesine katarak dürüst paylaşımlarda bulunmaktadır. Bizi takip ediniz. Büyük bir aile oluyoruz. Tek güvencemiz paylaşımlarımızın samimiliğidir.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. metehan dedi ki:

    reis bu nasil bir ziplayis beeee. suan 42 yasindasin ama hala smac basabildigini düşünüyorum

    • utquick dedi ki:

      Eskiden ısınmadan yaz kış demeden ilk zıplayışta her potaya smaç basabilirken artık bir ay kadar kondisyon yapmam gerekiyor. Sonrasında anca düz smaç basabiliyorum. 🙂

      Eski yaptıklarını şimdi yapamamak fena, yaşlanmak bu yönüyle üzücü 🙂

Bir yanıt yazın

Cevabı alabilmek için E-Posta adresinizi doğru yazmaya özen gösteriniz.