Unutkanlık Neden Olur?
Unutkanlık hakkında ne zamandır yazayım yazayım diyorum unutuyorum. 😃
Unutkanlığın ne olduğunu, yararlarını ve zararlarını kendimden örnek vererek anlatmaya çalışacağım.
Unutkanlığın yararı olur mu demeyin aşağıda detaylıca anlatacağım.
Zeki bir insan özellikleri arasında iyi bir hafızaya da sahip olması beklenir. Unutkansanız zekanız ne kadar ileri seviyede olsa da sıkıntılar yaşarsınız.
Zamanın hastalığıdır unutkanlık.
Unutkanlığın Nedenleri:
-
Uyku Eksikliği
Zamanında uyumamak ve bunu alışkanlık haline getirmek konsantre bozukluğuna yol açar. Bu da zamanla unutkanlığa neden olur.
Gün içinde bedenen yoruluyoruz. Daha önemlisi zihin olarak yoruluyoruz.
Bu yorgunluğu üzerimizden atmak ve beyinde oluşan hasarları tamir edebilmek açısından uyku çok önemlidir.
Üstelik uykumuzdayken gün içinde yaşadığımız olayları beyin ders çalışır gibi tekrar eder.
10 yaşından büyükler için özellikle gece 00.00 ila 02.00 arasını kesinlikle uyuyarak geçirmek, karanlıkta uyumak ve 7-8 saat günlük uykumuzu almak gerekir.
Daha ileri yaşlarda uyku saati biraz daha düşer bu normaldir. -
B12 vitamini almamak
Bu vitamin başta kuzu eti ve kuzu ciğer olmak üzere Et(kuzu), ve Balık(özellikle balıkgillerden uskumru somon ve ton balığı) ürünlerinde çoktur. Peynirde, Süt, Yoğurt ve Yumurtada da bulunur.
Ayrıca Peynir Ülkede et fiyatları ile orantılı olarak insanlar ne yazık ki B12 vitaminini alamıyorlar.
Olması gereken B12 miktarı günde en az 2,4 mcg iken araştırmalara göre ülkemizdeki insanların yarısından çoğunda b12 olması gerekli seviyeden aşağıdadır.
Günde 2-3 arası mcg yi nereden karşılarız?
Büyük boy yumurtalarda 0,8 mcg oranında olduğu biliniyor. Günde 3-4 yumurta yiyen bir insan B12 vitaminini karşılamış demektir.
Ya da 100 gr. koyun eti yediğinizde 2-3 mcg ye tekabül ediyor bu oran karşılanmış oluyor.
Ya da 250 gr. peynir de 2,5mcg oranına denk düşüyor.
200 gr. ton balığı da 4 mcg ediyor.
100 gr. kuzu ciğerinde ise 85mcg oranında b12 varmış!
Özetle Günlük alınması gerekli B vitaminleri (özellikle b12) ve ayrıca omega 3 alınmazsa hafıza kaybı ve nörolojik problemler ile karşılaşılıyıor.
-
D vitamini almamak
Eksikliğinde unutkanlığa davetiye çıkaran diğer vitamin ise D vitaminidir.
D vitamini en basit güneşten alınıyor. Her gün en az 10-15 dk kadar güneş ışığı alan normal cilt rengi olan kişiler cilt yeteri kadar D vitaminini kendisi üretiyor.
Koyu tenli kişilerde bu oran 6 kata kadar çıkabiliyormuş. Yani 1 saat güneşte dolanmaları gerekiyor.
Yalnız kışın güneşten yeterli D vitaminini alamıyoruz. Bu durumda yiyeceklerden D vitaminini karşılamak gerekiyor.
Süt, Yoğurt, Somon, Ton balığı, Uskumru, Mantar, Yumurta gibi besinlerden takviye yapabiliriz.
Dikkat ettim de B12 ile D vitamini açısından ortak gıdalar var.
D vitamini ihtiyacı yaş ilerledikçe daha fazla alınması gerekli bir vitamin çeşididir. Eksikliğinde Allah muhafaza Alzhaimer hastalığına yakalanma riski vardır. -
Tiroid Hormonunun Yetersizliği
Bu eksiklik bir çok sağlık problemi yapabildiği gibi unutlanlık da yapabiliyor.
İlginç gelebilir ama egzersiz yaparsak troid bezimiz daha hızlı çalışıyormuş.
Sigara troid hormonlarını azaltıyormuş!
Ne yiyelim diye sorarsanız,troid hormonunuz yetersiz geliyor ise doktor kontrolünde doktorun önereceği besinlerden takviye alabilirsiniz.
Özellikle Balık yemeniz gerekiyor. (Görüldüğü üzere balık burada da karşımıza çıktı!) -
Bilgisayar ve Cep telefonu vs.
Beynin bir çalışma sistemi vardır. Günlük ihtiyaçlar doğrultusunda rakam ezberler elle not tutarsak onu ezberler. Günümüzde artık beynin hesaplaması gerekli değerleri bilgisayar telefon gibi sistemler yapıyor. Unutulmaması için eskiden yazı ile kağıda yazdığımız metod yerini bilgisayara bırakıyor. Bu durumda beyni tembelleştiriyoruz.
Kendi ön sezilerimden anladığım kadarıyla bilgisayar kullanan insanlarda bilgisayarın sistemi doğrultusunda uzun süre çalıştıklarında bu sistem sanki beynin çalışma sistemi ile karıştırılıyor. Bilgisayarda dosyalarınız vs kısa hafıza olarak beyinde güçlü tutabiliyorsunuz ve bu sistematikte örneğin bir dosyayı kategori halinde nereye koyduğunuzu bildiğiniz vakit beyne iş kalmıyor. Beyin düşünüyor ama hafızanın yapması gerektiği işin %90 ını bilgisayara yüklüyor. %10 bilgi ile %90 bilgiye çağrışım yapıp bilgisayardan geri kalan bilgiyi tamamiyle bulabiliyorsunuz. Bu aşırı tembellik getiriyor!
Telefonda ve bu tarz sistemlerde durum aynı. -
Stress
Stress bir çok hastalığın davetçisi. Vücudumuz stress altındayken böbrek üstü bezlerimiz kortisol hormonu salgılar.
salgılanan bu hormon uzun süreli ise genel olarak vücudumuz ve beynimiz mutsuz olur.
Bu durum hastalık yapabildiği gibi unutlanlık da yapabilmektedir.
Salgılanan hormonun süresi uzadıkça insan mutsuzluktan kendini mutlu etmek adına şekerli ve unlu gıdalara verir.
Sağlıksız şekilde beslenmenin de getireceği etkiler hastalıkları artırdığı gibi unutkanlığı bir kat daha artırır.
Stressin zıttı nedir diye sorsaydınız egzersiz ve spordur derdim. Özellikle sevilen bir spor aktivitesi gün içinde oluşan stressi alıp götürecektir. -
Göz Bozukluğu
Gözlemlediğim kadarı ile görme kusuru olan kişilerde gözlük vs kullanmıyorlarsa bulanıklık zihinde de devam ediyor.
Özellikle yol hafızası ve yüz hafızasını etkiliyor. -
Durağan Bir Hayat Yaşamak.
Evden işe işten eve sakin bir hayat yaşıyorsanız egzersiz veya yürüyüş de yapmıyorsanız durum giderek vahim bir hal alabilir.
Herhangi bir spor aktivitesinde bulunmuyorsanız bile en azından yürüyüş yapmalısınız.
Beynimiz oksijen ile beslenir. Beyne ulaşması gereken oksijen miktarı azalırsa beyin kapasitemiz zamanla ölür.
Oksijen miktarını artırmanın en basit yolu düzenli yürüyüş yapmaktır.
Yürüyüş yaptığımızda kalbimiz kanı damarlara pompalar. Kan ile birlikte her yere bolca oksijen taşınması sağlanır.
Beynimize kan ensedeki damarlardan ulaşır.
Özellikle masa başı işi yapanlarda oluşan boyun düzleşmesi ile damarlar büzüşebilir ve beyne giden kanın miktarını azaltabilir.
Böyle bir durumda beyne ulaşması gereken oksijen ulaşmamış olur. Bunun ilerisi ciddi sağlık problemleri teşkil eder. -
Gereksiz Bilgilerin Beyni İşgal Etmesi
Çok fazla konu ile meşgul iseniz beyniniz zamanla çorbaya dönecektir.
Beyinde 10 bilgi yerine 100 bilginin olması beyni gereksiz yere meşgul edebiliyor.
O yüzden gerekli gereksiz her işle uğraşmamak bizim yararımıza. - Alkol ve Uyuşturucu Madde Kullanımı
Her türlü bağımlılık başlı başına akıl ve iradeyi bozar. Beyni bu kadar etkileyen etmenlerin hafızayı bozmaması beklenemezdi zaten.
Size alkolün uyuşturucunun sigaranın zararlarını anlatmayacağım bunu siz zaten biliyorsunuz.
Hafızayı da bozduğunu bilin yeter.
Not: Bu saydıklarım yanlış beslenen veya bazı sağlık sorunları ile tetiklenen insanların unutkanlıklarıdır. Bunun daha ileri boyutlusu damar tıkanıklığı, Beyinde oluşan farklı problemler, beyin travması v.b. etkilerden meydana gelir. İleri boyutta unutkanlık oluşmuş ise kişi ilk olarak hastaneye gitmesi gerekir.
Unutkanlığın Zararları:
- Normal hafızaya sahip insanlar yollarda gezerken gayri ihtiyari yolu beynine kayıt ederler. Hafızanız zayıf ise yollarda sürekli şüpheye düşersiniz.
- Hafızanız zayıf ise olayları hatırlamak için sürekli notlar tutmak zorunda kalırsınız.
- Size yapılan yanlışları hatırlamaz kin tutmazsınız. Size yanlış yapana tekrar tekrar sıcak davranırsınız. (Bu aslında çok kötü değil.)
- İnsanların isimlerini hatırlamadığınız zaman karşıya kötü bir intiba bırakırsınız.
- Daha kötüsü insanların yüzlerini hatırlamadığınızda karşıya ayıp olur ve boş bir insan gibi akıllarda kalabilirsiniz.
- Eski görüştüğünüz okuldan vs arkadaşlarınızı hatırlamazsanız yanınızdan geçip giderler. Halbu ki eski dostun bir muhabbeti fena olmazdı. Çevreniz bu yönde zayıf kalır.
- Yaşadığınız binlerce tecrübe varken, hatta bazı konularda en iyisi siz bile olsanız yine de kendinizi tecrübesiz hissedebilirsiniz. Bu durumda kendinize güven duygunuzu yitireceksiniz.
- Aşırı unutkanlık depresyon kaygı bozuklukları şeklinde kendini gösterebilir.
- Özel günleri
Unutkanlığın Yararları:
Unutkanlığın yararı mı olur diye şaşıranlar olacaktır.
Şöyle söyleyeyim.
Beynimiz çok çok güçlü bir hafızaya sahip olsaydı, yaşadığımız acı hatıraları her hatırladığımızda tekrar tekrar ağlamak üzülmek durumunda kalırdık. Başımıza gelen acı olaylar dikkat ederseniz belli bir zaman sonra etkisini yitirmektedir. Bu aslında Allahın hikmeti ve beynin bir özelliğidir. Bir yakınımız vefat ettiğinde ağlarız üzülürüz. Bu durumdan çıkamadığınızı bir düşünün…
Sevdiğinizle ayrıldınız ve unutamadığınızı düşünün. Beyin bu gibi olayları uzun süreli kaldırmazdı.
Bazen de dostların bize attığı kazıklar, yapılan yanlış hareketleri unutmak isteriz.
Beyin, unutulması gereken anıları bir nevi çöp kutusuna atar. Görmezden gelmeye çalışır.
Hafızanız çok kuvvetli ise acı olayları hatırlamak bakımından bu iyi bir şey değildir.
İşte dostlar kimi zaman unutmak bile bir nimettir.
Hafızamızı Güçlendirmek İçin Ne Yapmalıyız:
- Zamanında uyumak uyku zamanına dikkat etmek.
- Kitap okumak, bulmaca çözmek ve bunun gibi aktivitelerde bulunmak.
- Dengeli beslenmeye dikkat etmek. Haftada bir iki defa et veya balık yemek. Veya günlük 3 yumurta tüketmek.
- Egzersiz ve spor aktiviteleri yapmak. Örnek Halı Saha veya Basketbol, Masa Tenisi vb. Hatta yapabiliyorsanız bu işi güneşte yapın. Yapamıyorsanız güneşli havalarda yürüyüşe çıkın.
- Bol su içmek.
- Bilgisayar ve cep telefonlarını kısıtlı kullanmaya özen gösterin. Gerekmedikçe elektronik aletleri kullanmaktan kaçının.
- Sosyallik ve insan ilişkilerini ön planda tutmak.
Son olarak Kendi Unutkanlığım ile ilgili başımdan geçen bir anıyı paylaşayım…
Yaşım 25 civarı falan Ankara oturuyorum ve düzenli olarak basket oynuyorum.
Öyle çok kişi ile maç yapıyoruz ki insanlar değişiyor yüzler değişiyor ben ise sürekli pota pota geziyorum.
Övünmek gibi olmasın o dönemler basketbolu atraksiyonlu da oynuyorum hani 😅 smaçlar falan basıyorum hey gidi gençlik uçuyorum kaçıyorum. 😬
Sanırım bu yönüm ile akıllarda kalıyorum. Ama ben hatırlamayınca da olmuyor işte.
Bazen maç yapacağız Utku naber diyor biri yanıma geliyor. o kadar kişiyle maç yapmışım ki normal mi bilemiyorum ama hakikaten arkadaşı tanımıyorum ve arkadaş “pardon çıkartamadım” gibi bir cevap ile karşılaşınca üzülüyor haliyle ben de üzülüyorum.
Hani maç yapmıştık ya 6 ay önce falan… Ben ziya…
O dönem bu şekilde hatırlamayarak bir kaç kişiyi üzdüğümü fark ettim ve kendimce olmadık bir karar aldım.
Onca kişiyi tanıyamayabilirim ama genelde tanımadıklarım basketten arkadaşlar. Yani bir kaç kere belki bir kere maç yaptığım kişiler.
Selam vereni bozmamak adına bir daha ki sefere tanırmış gibi yapayım dedim.
Hiç olmazsa insanlar üzülmez ben de hal hatır sorar geçerim. Zaten o zamana muhabbet açılır nerede oynadığımız da ortaya çıkar.
Neyse aradan 1 hafta geçti geçmedi.
Kaldırımda eve doğru yürüyorum, biri 3-5 metre ilerden bana doğru geliyor.
Vaayy naber dedi samimi bir ses tonuyla.
Birbirimize doğru yürümeye devam ediyoruz. Ben Valla Billa hatırlamadım yine.
Yaklaşırken bakıyorum yüzüne ama nereden tanıyorum diye ama yok hiç bir çağrışım yok.
Neyse dedim içimden…
Bir karar almıştım kendimce onu uygulayalım bakalım ne olacak!
Ben de aynı samimiyet tonuyla cevap verdim…
“Ooooo naber ya nasılsın” dedim.
Pardon ben sizi bir arkadaş ile karıştırdım demez mi.
Ulan bir bozuldum.
İkiyüzlü bir karakter tipi gibi göt gibi kalakaldım.
Lan dedim bu bir işaret.
Demek ki karşı tarafı üzmemek adına da olsa ikiyüzlü tipi takınmamak gerekiyormuş.
Normalde bana yakışan bir karakter tarzı değildi zaten ilk denemem ile hüsran oldum bu da bana ders oldu. Haha